Subscribe

RSS Feed (xml)

Powered By

Skin Design:
Free Blogger Skins

Powered by Blogger

29 Ağu 2008

Anneye Mektup...



Anneden Oğluna

Canım Tutku'm, sevgili oğlum, şu anda sen 5 yaşındasın. İnşallah bu defter sağlam kalır ve bu yazdıklarım sana hatıra kalır. Yavrum, yaşım 36 ve seni çok zor büyütüyorum. Çünkü oldukça afacansın. Ama senin için her türlü fedakarlığa hazırım. Tek arzum ileriki yıllarda beraber olabilmek. Yani okuduğunu, bir meslek sahibi olduğunu görmek. Bütün bunların hayalini kuruyorum. Kendimi asker anası olarak görmek istiyorum. İnşallah bu günlerde de hep beraber oluruz.

Hayatında mutlu günlerinin çoğunlukta olması dileğiyle, öpüyorum...


Nurten Kara / 3 Aralık 1994


Oğuldan Anneye

Ateşlendiğimde yanımdan bir an bile ayrılmayan,yemeyip yediren, içmeyip içiren,çocukları için işinden ayrılan, yuvası ve çocukları uğruna babamın kahrını çeken:) , bizim eğitimimiz, bizim sağlığımız sıhhatimiz, daha iyi hayat koşulları içinde yaşayıp mutlu olmamızı dileyen ve bunun için de 40 yaşından sonra çalışmaya başlayan, çalışırken ayaklarının titrediğini ve soğuğun iliklerine işlediğini hissedince aklından : " Aman, çocuğum oralarda zorluk çekmesin" diye geçiren, üniversiteyi kazandığımda kendisi kazanmışçasına sevinen, bizim için saçlarını süpürge etmek için bir an bile düşünmeyen bir anne düşünün, O benim biriciğim, meleğim, birtanemmm!

Anne olmak zordur, özveri,fedakarlık, emek gerektirir. Sen bizim her daim yanımızda oldun anne! Sen görevini yaptın, sıra bizde...

Bundan 30,40 sene sonra belki yanımızda olamayacaksın, yüzünün hayali zamanla hafızamdaki yerini terk edecek ve o güzel cemalin rüyalarımı süslemeyecek.Çocuklarım olacak, belki onları senden daha çok severek senin maneviyatına haksızlık edeceğim. Fakat, biliyorum ki asla unutmayacağım tek bir şey var, o da; gül kokulu yanağını öperken yaşadığım hazdır!

Senin acını yaşamak istemem. Babamı kaybettiğimde oluşan boşluğu seninle doldurmuştum. Ya sen, biriciğim, bu dünyadan göçüp gittiğin vakit, kim senin yerini dolduracak ha kim? Bazen bunları düşündükçe çıldıracak gibi oluyor, bu hain düşüncelerin hemen beni terk etmesini diliyorum Tanrı'dan.

Gökyüzünden düşen su damlacıkları zamanla denizin kabarmasına, hırçınlaşmasına ve azgınlaşmasına sabep olur ya, senin de gözünden düşen bir damla gözyaşı aynı şekilde benim iç dünyamın kabarıp köpürmesine sebep teşkil eder.

Sana daha iyi bir hayat yaşatma gayesi içinde olan en küçük çocuğun Tutku'nun hatrı için bir damla daha gözyaşı dökme anne!

Seni seviyorum!

Kadir Tutku Kara/ 29 Ağustos 2008


Annem'e Şiir

Özlüyorum,çok özlüyorum seni
Ne olurdu şimdi yanımda olsan
Oturur,izlerdim gözlerindeki beni
Melûl-mahzun bana baksan

Tarhananı özledim en çok
Hâlâ kurulumu bahçede tandır?
Burdaki de nimet ama tadı yok
İşte ağlamalarım bundandır.

Gurbetin bağrına düştüm düşeli
İnlerim,feryâdımı kim duyar?
Öyle bir yanlışa düştüm ki
Gel,mübarek sesinle beni uyar

Başını alıp ellerinin arasına
Dalma derin düşüncelere
Dert bağrımızda sıra sıra
Doruğu ulaştı göklere

Ne yapalım bu imiş payemiz
Gurbet aramızda taştan duvar
Mahşere kalsın buluşma gayemiz
Kışın arkasına saklanmış bahar

Kutlu bir yolda yolcusun şimdi
Aklın yine bendedir bilirim
Dayan,biraz daha özle beni
Üç-beş güne kalmaz ben de gelirim.



İsmail Alperen Biçer

Devamını okuyun...>>
Devamını okuyun...>>

28 Ağu 2008

Beach Voley, Nam-ı değer Sahil Voleybolu

Bu sene voleybol turnuvasına üçüncü kez katıldık. Geçen senelerde bir başarı kaydedememiştik, fakat bu sene bir şeyler yapabileceğimize inanıyorduk, bunun için çalışmalara başladık. "Umut-Azim-Başarı" bu üç mefhumla yola çıktık. Biz profesyonel voleybolcular değiliz, ama voleybolu, daha doğrususu sporu seviyorduk. Ege Üniversitesi'nde Diş Hekimliği Bölümü'nü okuyan arkadaşım Mehmet ile ben eksiklerimizi tamamlamak için kendimize 15 gün süre tanıdık, bu 15 günde neler yapmadık ki:



1- Saat üçte kumsalda oynamaya başlıyorduk, saat altıya kadar ne yaparsak kâr. 3 saat sonra 15 dakika mola veriyorduk. Birlikte en yakın bakkala gidip buz gibi kola içmek kadar güzel şey yoktu çalışmalarımızdan sonra. Keyfimize diyecek yoktu... Her geçen gün daha çok hırslanıyor, maçların başlayacağı günü iple çekiyorduk. Geçen senelerde başarısız olmamızın sebebi boyumuzun kısa oluşu ve bundan dolayı smaç basamayışımızdı. Ama bu sene boyumuz çok uzundu ve artık smaç basabiliyorduk, bu bizi daha çok hırslandırıyordu, bazen bizi yenecek kimse yok, biz en iyiyiz diye rehavete kapıldığımız bile oldu.



2- Saat 6'ya kadar kumsalda oynuyorduk, daha sonra 6.30'da voleybol sahasında buluşuyor ve filede alıştırmalar yapıyorduk. Bu, saat 9.00'a kadar sürüyordu. Akşam oluyordu, etraf zifiri karanlık. Görenler bizi ya deli zannediyordu ya da voleybol aşığı:)



3-Sonuç: Alnımız ak, yüzümüz pâk, başımız dik bir şekilde voleybol turnuvasını tamamladık. Önemli olan başarılı olmak değildi bizim için. Biz mücadele ettik, en iyi şekilde oynadık, elimizden geleni de yaptık.

1. maçımızı Taşucu'nda çocukluk arkadaşlarımdan biri olan Önder ve onun askerî lisede voleybolcu olan arkadaşıyla yaptık. İlk maçımızı kaybettik ve mağluplar grubuna dahil olduk.

İkinci bir yenilgi bizim turnuvadan elenmemize sebep olacaktı. Bizim gibi yenilen bir takımla karşı karşıya gelecektik. Şansa bakın ki, kavgalı olduğum ve bir senedir hiç konuşmadığım eski bir arkadaşım ve eşi ile oynayacağımız belli oldu. Kafamdan hayaller kurmaya başlamıştım, ne olursa olsun bu maçı alacaktık. Biz daha iyiydik ve daha çok çalışmıştık. Emeğimizin karşılığını almak istiyorduk, karşımızda hiç çalışmamış, eğlencesine giren bir takım vardı. Oyuna iyi başlamıştık; fakat onlar da pes etmiyorlardı. Bizim hatalarımız sayesinde bir sürü puan toplamışlardı. Eyvah!, dedim, galiba bitti. Servis sırası bana gelmişti. Skor: 17-14. Onların maçı almasına dört sayı kalmıştı ve bizden 3 sayı öndeydiler. Servis sırası bendeydi. Bu turnuvada servislerim çok kötüydü, kaçırırsam oyunu onlara kendi elimle vermiş olacaktım. Dört servis kullandım, dördünü de karşılayamadılar. Ve biraz da servislerin yardımıyla oyunu 21-18 aldık.

Son maçımızı 40 yaşlarında 2 beden eğitimi öğretmeniyle yapacaktık. Onlardan iyiydik, fakat servislerimiz o maçta berbattı. Biz son maçı tecrubesiz olduğumuzdan kaybetmiştik. Çok üzülmüştük,fakat Şunu anladık: Bu bir takım oyunuydu. Birimizin motivasyonu diğerini etkiliyordu. Ben çabuk pes eden biri olduğumdan ortağım da çoğu zaman oyundan düşmüştü. Birbirimize güvendiğimiz zaman ise maçı alnımızın akıyla almayı başarmıştık. Seneye daha iddialı olacağımıza şüphe yok. Geçen sene hiç maç alamadık, bu sene bir maç aldık, seneye de herhalde 3 maç alırız diye tahmin ediyoruz. Hayırlısı...

Yazıyı Atatürk'ün meşhur sözüyle bitirmek istiyorum: " Ben, sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim."
Devamını okuyun...>>
Devamını okuyun...>>

21 Ağu 2008

Sınav Günlükleri İsimli Kitabın Arka Kapak Yazısı

"Geçmişi yeniden yaşayamayız. Geçmiş tedavülden kalkmış para gibidir. Gelecek çok uzakta, onu göremeyiz. O, senet gibidir. Bugün ise nakit paradır. Eğer geleceği değiştirmek istiyorsanız ‘bugünü’ değerlendirin ve değişimi hayallerinizde değil ‘bugünde’ gerçekleştirin. Çünkü ancak ‘bugün’ kontrolümüz altındadır ve bizler sadece kontrolümüzde olan şeyleri değiştirebiliriz."
Devamını okuyun...>>
Devamını okuyun...>>

1 Ağu 2008

Yapım Ekleri Nelerdir? (Ayrıntılı Açıklama)


A. İsimden İsİm Yapma Ekleri:

İsimden isim yapma ekleri, isim kök ve gövdelerine getirilerek onlardan yeni isimler yapan eklerdir. Bu eklerle yapılmış isimlerin manaları bir önceki ismin manasına çok yakından bağlı olur. Genellikle getirildiği isimle ilgili yer, meslek, topluluk, vasıf, bağlılık, aitlik vb. isimleri gibi kelimeler yaparlar.

1. –lık,-lik,-luk,-lük Yer isimleri yapar. Bu isimler nesnenin mekanını veya çok bulunduğu yeri ifade ederler: taş-lık, orman-lık, boş-luk, kömür-lük, koru-luk, gül-lük, ekin-lik gibi.b. Alet isimleri yapar. Bunlar nesne ile ilgili bir alet bir eşya ifade ederler: baş-lık, göz-lük, söz-lük, gece-lik, korku-luk gibi.c. Topluluk isimleri yapar. Bu isimler yapıldıkları isimlerle ilgili bir topluluk, bir bütünlük ifade ederler: genç-lik(gençlerin bütünü), türk-lük (türklerin topluluğu, bütünü) gibi. d. Vasıf isimleri, yani sıfat yapar: gün-lük, yıl-lık, hediye-lik, kira-lık, kış-lık, adım-lık gibi.e. Soyut isim yapar: güzel-lik, iki-lik, müdür-lük, temiz-lik gibi.Bu ekin bir özelliği de bazen çekim eklerinden sonra gelerek isim yapmasıdır: gün-de-lik, on-da-lık gibi.
2. –cı,-ci,-cu,-cü,-çı,-çi,-çu,-çü Bu eklerin başlıca fonksiyonu meslek ve uğraşma isimleri yapmaktır (Osmanlıcada başlangıçta c’li ve yuvarlak şekilleri yoktu.): av-cı, eski-ci, yol-cu, göz-cü, aş-çı, bek-çi, ok-çu, süt-çü gibi.

3. –lı,-li,-lu,-lü Esas fonksiyonu sıfat olarak kullanılan vasıf isimleri yapmaktır. Kısaca ek ve sahiplik ya da bağlılık ifade eder. Sahiplik görevinde bir kendinde bulundurma ifadesi belirtilir: baş-lık, kilit-li, su-lu, ölüm-lü gibi.Bağlılık fonkisyonunda da bir mensup olma ifadesi göze çarpar: Ankara-lı, lise-li, köy-lü gibi.

4. –sız,-siz,-suz,-süz Bu ek –lı,-li,-lu,-lü ekinin olumsuzudur. Onun için menfi isim eki veya menfi sıfat eki adı ile de anılır: taş-sız, iş-siz, su-suz, görgü-süz gibi.Bu ek nadir olarak bir çekil eki olan iyelik ekinden sonra da kullanilabilir: annem-siz, babam-sız gibi.

5. -ki Bu ek aitlik eki adını alır. Başlıca fonkisyonu içinde blunma, bağlılık, ve aitlik ifade etmektir. Bu fonkisyonla sıfat ve zamir yapar: şimdi-ki, karşı-ki, sonra-ki, öte-ki, beri-ki, evvel-ki, dün-kü, gece-ki gibi.İkinci kullanışı –da,-de,-ta,-te, çekim ekinden sonraki kullanılışıdır: bende-ki, yerde-ki, aşağıda-ki, sende-ki, evde-ki, üniversitede-ki, gibi.Üçüncü kullanışı –ın,-in,-un,-ün,-nın,-nin,-nun,-nün çekilm ekinden sonra getirilmesidir: benim-ki, yolcunun-ki, adamın-ki, evin-ki, arkadaşımın-ki gibi.Bu ekin bazı örneklerde –kü şekli de görülür: dün-kü, bugün-kü, gönülün-kü gibi.

6.-cık,-cik,-cuk,-cük Bu ek Türkçenin çok işlek küçültme ve sevgi ekidir. Bu iki fonksiyon bazen bir arada, bazen da tek başına görünür: baba-cık, dudak-cık, kısa-cık, Mehmet-cik, göl-cük, tosun-cuk gibi.Bu ek bazı kelimelerde kendisinden önce gelen ünsüzü düşürür: ufa-cık (ufak-cık), küçü-cük (küçük-cük) gibi.Bu ek bazen da önüne bir vokal alır: bir-i-cik, az-ı-cık gibi.Bu ekin bir özel kullanılışı da -ca, -ce, -ça, -çe çekim ekinden sonra gelmesidir: usul-ca-cık, yavaş-ça-cık, ufa-cı-cık gibi.Bu ekin özellikle sevgi fonksiyonu çok işlek durumdadır. Bu fonksiyonuyla en çok iyelik eki getirilerek pek geniş ölçüde kullanılır: anne-ciğ-i-m, kardeş-ciğ-i-m, Ahmet-ciğ-i-m gibi.

7. –cak, cek Bu da ikinci bir sevgi ve küçültme ekidir: kuzu-cak, yumur-cak, demin-cek, sevdi-cek gibi.

8. –cığaz, -ciğez, -cuğaz, -cüğez Bu ek küçültme ve sevgiden başka zavallılık da ifade eder. Acıma, şefkat ve merhamet gösterir: bey-ci-ğez, yavru-cuğaz, kız-cığaz gibi.

9. –cağız, -ceğiz Küçültme ve sevginin dışında acıma da ifade eder. Yalnız bu acıma ekinin zavallılık fonksiyonu daha kuvvetlidir: kız-cağız, hayvan-cağız, ev-ceğiz, köy-ceğiz gibi.Bu ekin bir de şu-n-cağız, o-n-cağız gibi kullanışları vardır.

10. –ca, -ce, -ça, -çe Bu ek aslında çekim ekidir: insan-ca, yavaş-ça örneklerinde olduğu gibi.Ancak sonradan klişeleşerek veya fonksiyon değiştirerek yapım eki hâline gelmiştir. Yapım eki olarak fonksiyonu dil isimleri yapmaktır: Alman-ca, İngiliz-ce, Türk-çe, Arap-ça gibi. Bu ek bazen da klişeleşmiş olarak, kalıplaşmış olarak ayrı isimler yapar: ala-ca, kara-ca, ak-ça gibi.Böyle klişeleşmiş şekli bilhassa yer isimlerinde çok görülür: Sütlü-ce, Kanlı-ca, Çamlı-ca, Derin-ce, Yeni-ce gibi.

11. –daş, -taş Başlıca fonksiyonları eşlik, ortaklık ve mensubiyet, bağlılık ifade etmektir: ırk-taş, arka-daş, din-daş, soy-daş, meslek-taş, sır-daş, ülkü-daş gibi.

12. –ncı, -nci, -ncu, -ncü Sayı isimleri yapmakta kullanılır. Fonksiyonu asıl sayı isimlerinden sıra, derece ifade eden sayı isimleri yapmaktır: bir-i-nci, iki-nci, yüz-ü-ncü gibi.Sayılar dışında yine sıra ifade eden bir iki kelimede de bu ek görülebilir: kaç-ı-ncı, orta-nca, son-u-ncu gibi.

13. –ar, -er, -şar, -şer Fonksiyonu asıl sayı isimlerinden dağıtma, bölme, ayırma sayı isimleri yapmaktır: bir-er, dörd-er, elli-şer gibi.

14. –z Sayı ismi yapan eklerden biridir. Daha çok birden ona kadar olan sayılar arasında kullanılır. Fonksiyonu yakınlık, eşlik ifade eden topluluk isimleri yapmaktır: iki-z, dörd-ü-z, yedi-z gibi.

15. –sı, -si, -su, -sü Bir iki kelimede görülür. Benzerlik, gibilik ifade eder: çocuk-su, kadın-sı gibi.

16. –msı, -msi, -msu, -msü Bu ek de benzerlik ve gibilik ifade eden bir ektir. Bilhassa renk ve tat isimlerinde çok kullanılır: ağac-ı-msı, ekşi-msi, mor-u-msu, acı-msı gibi.

17. –mtrak Bu ek de benzerlik ve gibilik ifade eden eklerden biridir: acı-mtrak, beyaz-ı-mtrak gibi.

18. –rak, -rek Bu ek karşılaştırma ekidir. “Daha çok” ifadesi taşır. Bir iki kelimede kalmıştır: ufa-rak (ufak-rak), küçü-rek (küçük-rek), yeğ-rek (daha iyi) gibi.

19. –lı (-li, -lu, -lü) ........-lı ((-li, -lu, -lü) Çift kullanışlı bir ektir. Bu arada bulunma ifade eder. Kısacası “ve” mânâsına gelir: iri-li, ufak-lı, gece-li, gündüz-lü, ana-lı, baba-lı, sağ-lı, sol-lu gibi.

20. –layın, -leyin Bu ek eskiden gibilik, eşitlik ifade eden bir çekim eki idi. Bugün birkaç vakit isminde görülür: sabah-leyin, gece-leyin, akşam-leyin gibi.

21. –cılayın, -cileyin Bu ek de eskiden bir eşitlik çekim eki idi. Bugün bir yapım eki gibi klişeleşip kalmıştır. Bazı zamirlerde görülür: ben-cileyin, sen-cileyin, bu-n-cılayın gibi.

22. –an, -en Bu ek işlek değildir. Ancak bir iki kelimede görülür: oğul-an (oğlan), er-en, kız-an gibi.

23. –kek Bu da işlek olmayan bir ektir. Belki sadece er-kek kelimesinde vardır.

24. –kan İşlek olmayan bir ektir: baş-kan kelimesinde vardır.

25. –ç İşlek değildir, ana-ç, ata-ç, baba-ç kelimelerinde vardır. Kuvvetlendirme fonksiyonu mevcuttur.

26. –ka, -ge İşlek olmayan bir ektir. Kökün dışındaki mânâsını ifade eder. Yani bir dışındalık fonksiyonu vardır. Aynı mânâya gelen iki kelimede görülür: baş-ka, öz-ge.

27.- cıl, cil, -cul, -cül, -çıl, -çil, -çul, -çül Sadece üç beş örnek görülür. Benzetme ve mübalâğa ifadesi taşır: ev-cil, ben-cil, balık-çıl, tavşan-cıl, ölüm-cül, kır-çıl, ak-çıl, insan-cıl, av-cıl gibi.

28. –dırık, -dirik, -duruk, -dürük Birkaç kelimede görülür. Âlet isimleri yapar: boyun-duruk, çiğin-dirik (omuzluk), eğin-dirik (sırt örtüsü, şal) gibi.

29. –man, -men Mübalâğa ve benzerlik ifade eder. Üç beş kelimede görülür: ak-lan, koca-man, kara-man, küçü-men (küçük-men) gibi.

30. –aç, -eç Benzetme ve ilgi ifadesi taşır: top-aç, kır-aç, boz-aç (boza çalan, boz renginde) kelimelerde olduğu gibi.

31. –şın, -şin Renk isimlerinde görülür. Yakınlık, benzerlik ifade eder: sarı-şın, kara-şın, gök-şin gibi.

32. –ak, -ek İşlek değildir. Bir iki kelimede görülür. Benzerlik ifade eder: top-ak, sol-ak, ben-ek gibi.

33. –k(a), -k(e) İşlek değildir. Benzerlik ifade eder: top-u-k, bala-k, bebe-k gibi.

34. –z İlgi, benzerlik ifade eder: top-u-z gibi.

35.-t Denklik ifade eder: yaş-ı-t, eş-i-t gibi.

36. –tı, -ti, -tu, -tü Yalnız tabiat taklidi kelimelerde kullanılan işlek bir ektir: parıl-tı, zangır-tı, gürül-tü, fokur-tu, kütür-tü gibi.

37. –az, -ez İlgi ifade eder: ay-az kelimesinde vardır.

38. –ay, -ey İlgi ifade eder: gün-ey, kuz-ey (kuz-ay) gibi.

39. –l (-ıl, -il) Benzerlik ifade eder: yeş-i-l, kız-ı-l gibi.

40. –sıl, -sil, -sul, -sül Benzerlik, ilgi ifade eder: yok-sul kelimesinde bu ek vardır.

41. –sal Yer ifade eder: kum-sal kelimesinde vardır.

42. –gıl, -gil, -gul, -gül, -kıl, -kil, -kul, -kül İlgi ifade eder: kır-kıl, iç-kil, dört-gül, gibi az kullanılan birkaç kelimede vardır.Bu ekin –gil şekli bugün bilhassa ağızlarda aile ve ev ismi yapmakta çok işlektir: Ali-gil, Uşaklı-gil, ablam-gil gibi.

43. –la, -le İşlek değildir. Kış-la, yay-la kelimelerinde görülür.

Yabancı Ekler: Türkçeye bazen yabancı dilden ekler de geçmektedir. Bu ekler önce kendi kelimeleri ile geçmekte, sonra Türkçe kelimelere de sıçrayabilmektedir. Bunlardan iki örneği burada gösterebiliriz:

-i Aslında Arapça’dan geçen nisbet î’sidir. Türkçe kelimelerin sonuna gelerek bazen isimden isim yapma eki şeklinde kalıplaşmıştır: armudi, gümüşi, kurşuni, varsağı gibi.

-al, -el Türkçeye batı dillerinden gelen –al, -el, eki de yaygınlışmaktadır: sosyal, kültürel’in yanında ulus-al, siyas-al, yer-el, bölge-sel gibi.

Kalıplaşmalar, Kısaltmalar: Türkçede bazı kalıplaşmalar ve kısaltmalar da göze çarpabilir. Örneğin Fatoş, Memoş, İbiş, minnoş gibi kısaltmalarda bir “ş” unsuru görürüz. Bu bir ek değildir, türeme bir ses durumundadır.

Öte yandan şappadak, cuppadak, pattadak gibi ses taklidi kelimelerde de benzer bir –dak, -dek ‘li unsur görülür. Şüphesiz bu da bir ek değildir ve bu kelimeler ayrı ayrı paralel ses taklitleridir.



B. Fiilden İsim Yapma Ekleri:

Fiilden isim yapma ekleri fiil kök ve gövdelerinden isim yapmak için kullanılan eklerdir. Bu eklerin sayısı çok fazladır. En kalabalık yapım ekleri bunlardır. Bu da Türkçenin fiilden isim yapmaya çok yatkın bir dil olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda Türkçede isimlerin büyük kısmının hareket vasfı ile belirtilen isimler olduğunu ortaya koymaktadır. Türkçe gibi fiile dayanan bir dil için bu da pek tabiîdir.Bu eklerin sayıları gibi işleklikleri ve kullanış sahaları da çok geniştir. İçlerinde işleklik ve genişlik bakımından çekim eklerine yakın olanları çoktur.Bu eklerin bir kısmının belirli fonksiyonları vardır. Bir kısmının ise fonksiyonları belirsizdir.Başlıca fiilden isim yapma ekleri şunlardır:

1. –mak, -mek Bu ek, bütün fiilden isim yapma eklerinin başında gelir. İşleklik derecesi en geniş bir ektir. Bütün fiil kök ve gövdelerine getirilir.Fonksiyonu hareket ismi yapmaktır. Fiil kök ve gövdelerine getirilerek onları kullanış sahasına çıkarırlar: aç-mak, yaz-mak, oku-mak, uyu-mak, gör-mek, bekle-mek, çekil-mek, düşün-mek, sürüklen-mek, ilikle-mek gibi.Bu ekle yapılan isimler sıfat olarak kullanılamazlar.Bu ek fiillerin geçici hareket ismini yapar. Bu isimler ancak çok nadir olarak klişeleşip kalıcı nesne ismi olurlar: ye-mek, çak-mak gibi. Bu ekin bir özelliği de sonuna iyelik eki almamasıdır: bilmeğ-i-m, gez-meğ-i-n şekilleri kullanılmaz.

2.-ma, -me İşleklik sahası bütün fiil kök ve gövdelerini içine alan bir ektir. Bu ekin fonksiyonu iş isimleri yapmaktır: yaz-ma, oku-ma, git-me, yaklaş-ma, oyalan-ma, püskürt-me, ezdir-me, açıklan-ma, veriştir-me gibi.-mak, -mek’te yürüyen canlı bir hareket ifadesi vardır. –ma, -me’de ise bu hareketle yapılan iş anlatılır: yürümek-yürüme, kapamak-kapama gibi.Dolayısıyla –ma, -me’de daha belirli bir isim olma vasfı vardır. Bu sebeple böyle isimler –mak, -mek’lilerden daha fazla kalıcı nesne ismi olmaya elverişlidirler: dondur-ma, yaz-ma (eser), dol-ma (yiyecek), iç-me nesne isimleri gibi.Bu ekle yapılan isimler iş isimlerinden başka, bazen kalıı niteliği dolayısıyla sıfat olarak da kullanılabilirler: dol-ma kalem, süz-me göz, kar-ma liste.

3.-ış, -iş, -uş, -üş Bu ek de bundan önceki iki ek gibi en işlek fiilden isim yapma eklerinden biridir. Bu son ikisi yalnız i-mek fiiline getirilmez. Diğer bütün fiillere gelirler. Fonksiyonu iş ismi yapmaktır: al-ış, yürü-y-üş, çekil-iş, otur-uş gibi.Bu ekle yapılan isimler de sıfat olarak kullanılmazlar.

4.-m Bu ek kalıcı nesne ismi yapan işlek fiilden isim yapma eklerinin başında gelir. Fiille ilgili çeşitli nesnelerin ismini yapar: al-ı-m, uçur-u-m, geç-im, öl-ü-m, biç-i-m gibi.

5.-k (ka), -k (ke) Bu ek çok işlek bir fiilden isim yapma ekidir. Harekete uğramış olan, o hareketten doğmuş bulunan veya hareketi yapan çeşitli nesnelerin isimlerini meydana getirir: aç-ı-k, düş-ü-k, dile-k, yat-ı-k, buruş-u-k, yuvarla-k, ele-k gibi.

6.-ak, -ek Bu ek de çok işlek bir ektir. Fiilin tesirinde kalan çeşitli nesnelerin isimlerini yapar. Bir mübâlâğa ifadesi de taşır: at-ak, dön-ek, kaç-ak, tapın-ak, dayan-ak, ürk-ek gibi.

7.-n Oldukça işlek bir ektir. Yapanı, olanı ve yapılan ifaden eder: tüt-ü-n, ek-i-n, gel-i-n gibi.

8.-gı, -gi, -gu, -gü, -kı, -ki, -ku, -kü Çok işlek bir ektir. Daha çok yapma ifade eden fiillere gelir. Çeşitli isimler yapar: say-gı, sar-gı, ser-gi, bil-gi, büz-gü, gör-gü, duy-gu, sor-gu, bıç-kı, bas-kı, iç-ki, kes-ki gibi.Daha çok tek heceli fiillere getirildiği görülmektedir.

9.-ga, -ge Örnekleri çok fazla değildir: bil-ge, dal-ga, yon-ga, böl-ge, süpür-ge, kavur-ga gibi.

10.-gın, -gin, -gun, -gün, -kın, -kin, -kun, -kün İşlek bir ektir. Esas itibariyle de tek heceli fillere getirilir. Görevinde bir büyültme, bir aşırılık mânâsı vardır, mübâlâğa ifade eder: dal-gın, az-gın, dar-gın, yetiş-kin, eriş-kin, küs-kün, alış-kın, bay-gın, gir-gin, ol-gun, piş-kin, coş-kun, aş-kın, düz-gün, üz-gün gibi.

11.-gan, -gen, -kan, -ken İşlek bir ektir. Tek heceli fiillere getirilmez. Kuvvetli bir mübâlâğa, bir aşırılık ifade eder: alın-gan, sıkıl-gan, konuş-kan, somurt-gan, çekin-gen, giriş-ken gibi.

12.-gıç, -giç, -guç, -güç İşlek değildir. Birkaç misalde görülür. Bu ekte de büyültme ifadesi vardır: dal-gıç, bil-giç, başlan-gıç, süz-geç gibi.

13.-gaç, -geç, -kaç, -keç Bundan önceki ekin bir eşidir: yüz-geç, kıs-kaç, utan-gaç gibi.

14.-ağan, -eğen Aşırılık, devamlılık, mübâlâğa ifade eder: ol-ağan, gez-eğen gibi.

15.-ıcı, -ici, -ucu, -ücü Fazlalık, devamlılık anlatır: al-ıcı, ver-ici, uç-ucu, gör-ücü gibi.

16.-ç Bir aşırılık ifade eder. Yalnız dönüşlü, yani –n’li fiillere getirilir: kıskan-ç, korkun-ç gibi.

17.-ı, -i, -u, -ü Çok işlek bir ektir: yaz-ı, dikil-i, ört-ü, kok-u gibi.

18.-a, -e Bir iki kelimede görülür: yar-a, öt-e, oy-a gibi.

19.-tı, -ti, -tu, -tü Esas itibariyle n’li fillerin gövdelerine getirilir. Çeşitli isimler yapar: akın-tı, öden-ti, çökün-tü, kurun-tu gibi.

20.-t Pek işlek olmayan bir ektir: öğ-ü-t, yoğur-t, um-u-t gibi.

21.-l Bugün belki bir tek ışı-l kelimesi vardır.

22.-sı, -si, -su, -sü Bir iki kelimede görülür: yat-sı, sin-si, yas-sı, tüt-sü gibi.

23.-anak, -enek İşlek olmayan bir ektir: sağ-anak, gel-enek, gör-enek gibi.

24.-amak, -emek İşlek değildir: kaç-amak, bas-amak gibi kelimeler vardır.

25.-mık, -mik, -muk, -mük İşlek değildir: kıy-mık, il-mik, kus-muk kelimelerinde bu ek vardır.

26.-aç, -eç İşlek değildir: gül-geç, tık-aç, kelimelerinde bu ek vardır.

27.-em İşlek değildir: tut-am, bur-am kelimelerinde bu ek vardır.

28.-al, -el İşlek değildir: Çat-al kelimesinde bu ek vardır.29.-alak, -elekBirkaç kelimede görülür: yat-alak, as-alak, çök-elek gibi.

30.-arı, -eri İşlek değildir: uç-arı, göç-eri gibi bir iki kelimede görülür.

31.-arak, -erek İşlek değildir: tut-arak kelimesinde bu ek vardır.

32.-amaç, -emeç işlek değildir: dön-emeç kelimesinde bu ek vardır.

33.-maç, -meç İşlek değildir: bula-maç, tut-maç gibi kelimelerde görülür.

34.-baç, -beç İşlek değildir. Ekin b’si fiilin n’sini m’ye çevirir: saklam-baç, dolam-baç gibi.

35.-sal, -sel İşlek değildir: uy-sal kelimesinde bu vardır.

36.-man, -men İşlek değildir: az-man, seç-men, say-man kelimelerinde bu ek vardır.

37.-sak, -sek İşlek değildir: tut-sak kelimesinde bu ek vardır.

38.-pak, -pek İşlek değildir: kay-pak kelimesinde bu ek vardır.

39.-van, -ven İşlek olmayan bir ektir: yay-van kelimesinde görülür.

40.-mur, -mür İşlek değildir: yağ-mur kelimesinde bu ek vardır.

41.-ca, -ce İşlek değildir: eğlen-ce, düşün-ce, güven-ce bu ekle yapılmıştır.

42.-cama, -ceme İşlek değildir: sürün-ceme kelimesinde bu ek vardır.

43,-maca, -mece İşlek olmayan bir ektir: bul-maca, bil-mece gibi. Sıfat Fiil (partisip) Ekleri: Yapım ekleri ile çekim ekleri arasında bir yer işgal ederler. Bazen çekim eki durumundadırlar: gel-en, gid-en gibi. Fakat kalıcı isim yapınca tam bir fiilden isim yapma eki durumuna geçerler. Bu sebeple onları da yine isim yapma eklerine ilave etmemiz gerekir.

44.-an, -en Çok işlektir. Az miktarda kalıcı isim yapar: düz-en, kır-an gibi.

45.-ar, -er Geçici isim yapmakta işlektir: koş-ar (adım), geç-er (akçe) gibi. Az miktarda klıcı isim de yapar: gid-er, kes-er gibi.

46.-r Geçici isim yapmakta çok işlektir: yürü-r, bil-i-r gibi. Kalıcı isim yapması azdır: gel-i-r, yat-ı-r gibi.

47.-mış, -miş, -muş, -müş Geçici isim yapmakta çok işlektir: susa-mış, oku-muş gibi. Az miktarda kalıcı isim yapar: geç-miş, dol-muş, ye-miş gibi.

48.-dı, -di, -du –dü, -tı, -ti, -tu, -tü Birkaç kalıcı isim yapmıştır: şıpsev-di, külbas-tı, beğen-di gibi.
49.-dık, -dik, -duk, -dük, -tık, -tik, -tuk, -tük Geçici isim yapmakta işlektir: duyulma-dık, gel-di-ği gibi. Bil-dik, tanı-dık gibi kalıcı isimler de yapar.

50.-acak, -ecek Geçici isim yapmakta çok işlektir: açıl-acak, görül-ecek gibi. Bir miktar kalıcı isim de yapar: yak-acak, giy-ecek gibi.

51.-ası, -esi Birkaç kelimede görülür: yıkıl-ası, kırıl-ası gibi.

52.-maz, -mez Geçici isim yapmakta çok işlektir: bit-mez, çık-maz gibi. Bazı kalıcı isimler de yapar: sol-maz, yıl-maz gibi.



Ç. Fiilden Fiil Yapma Ekleri:

Fiilden fiil yapma ekleri fiil kök ve gövdelerine getirilerek onlardan fiil yapan eklerdir. Sayıları azdır. İşleklik dereceleri çok geniştir. Bu eklerin bir vasfı da belirli fonksiyonlarının mevcut bulunmasıdır. Fiilden fiil yapma ekleri şunlardır:

1.-ma, -me imek fiili dışındaki bütün fiillere getirilir. Olumlu fiillerden olumsuz filler yapar: yap-ma, gül-me, de-me gibi.

2.-n Kendi kendine yapma veya olmak ifade etmektedir. Bazen geçişli bazen da geçişsiz fiiller yapar: al-ı-n, aç-ı-n, döv-ü-n gibi.Bu ek n sesi ile biten fiil köklerine getirilmez.Dönüşlülük eki –n-‘den başka bir de meçhullük ve pasiflik eki –n- vardır. Dönüşlülük: ara-n (çok arandı). Meçhullük ve pasiflik: ara-n- (her taraf arandı) gibi.

3.-l Pasiflik ve meçhullük ifade eder: dur-u-l, gör-ü-l, de-n-i-l gibi.

4.-ş Ortaklaşma ve oluş ifade eder: vur-u-ş, çek-i-ş, at-ı-ş, dayan-ı-ş, gül-ü-ş, bekle-ş, gel-iş iyile-ş gibi.

5.-r Yaptırma ve oldurma ifade eder. ç,s,t,ğ,p,y ile biten tek heceli fiillere getirilir: göç-ü-r, aş-ı-r, köp-ü-r, yat-ı-r gibi.

6.-t Çok işlektir: uza-t, dire-t, inci-t, az-ı-t, ak-ı-t gibi.

7.-dır, -dir, -dur, -dür, -tır, -tir, -tur, -tür En işlek eklerden biridir: ye-dir, aç-tır, yağ-dır, bul-dur, as-tır, koş-tur gibi.

8.-ar, -er İşlek olmayan bir oldurma ekidir: kop-ar, gid-er gibi.

9.-dar, -der İşlek olmayan bir oldurma ekidir: ön-der, dön-der gibi.

10.-z İşlek değildir: em-z-ir (emzir) şeklinde görülür.Katmerli Oldurma Ekleri: En çok dört ek üst üste gelebilir. Daha fazlası normal değildir: geç-i-r-t, geç-i-r-t-tir, geç-i-r-t-tir-t gibi.

11.-a, -e İşlek değildir: tık-a fiilinde görülür.

12.-ı, -i, -u, -ü İşlek olmayan bir ektir: kaz-ı, sür-ü fiillerinde bu ek vardır.

13.-k (a), k (e) İşlek değildir: gör-ü-k, çiz-i-k-tir fiillerinde bu ek vardır.

14.-p İşlek değildir: ser-p, kır-p fiillerinde bu ek vardır.

15.-y İşlek değildir: ko-y, do-y fiillerinde bu ek vardır.

16.-sa, -se İşlek değildir. Ağızlardaki gör-se-t fiilinde bu ek vardır.



D.İsimden Fiil Yapan Ekler:

İsim kök ve gövdelerine gelerek onlardan fiil yapan eklerdir. Fakat gövdeden çok köklere getirilir.

1. -a İsimden fiil yapan işlek bir ektir. Kelimeye etmek, olmak ve kılmak anlamı verir. Ad-a-, bez-e-, yaş-a-, kap-a-, oyun-a-, dil-e-, boş-a-... gibi

2.-(a)l Sıfatlara eklenerek fiiller yapan işlek bir ektir: az-al-, çok-al-, düz-el-, genç-el-, bun-al-, yön-el-, dar-al-, yüce-l-, eğri-l-... gibi

3.-ar çoğunlukla renk bildiren isimlere gelerek onlardan olmak ve yapmak ifade eden fiiller yapar: ak-ar-, boz-ar-, mor-ar-, sarı-ar-, baş-ar-, kara-ar-, ev-er-, gök-er-... gibi

4.-k Fazla işlek değildir: bir-i-k-, göz-ü-k-, geç-i-k-, aç-ı-k-... gibi

5.-kır Çoğunlukla yansıma kelimelerden fiiller yapar: hıç-kır-, fış-kır-, püs-kür-, hay-kır-, çem-kir-... gibi

6.-l sıfatlardan fiil yapan bir ektir: kısa-l-, eğri-l-, doğru-l-, sivri-l-, duru-l-, ince-l-... gibi

7.-la İsimden fiil yapan en işlek eklerden biridir. Hem olma ham de yapma ifade eden fiiller yapar: su-la-, temiz-le-, baş-la-, taş-la-, kış-la-, dem-le-, hor-la-, göz-le-, av-la-, serin-le-, kir-le-, pis-le-... gibi

8.-msa İşlek değildir. Birkaç kelimede yaşamaktadır. Az-ı-msa-, çok-u-msa-, küçük-ü-mse-, ben-i-mse-, iyi-mse-, kötü-mse-, gül-ü-mse-... gibi

9.-sa Fazla işlek değildir. İstemek, kabul etmek manasına gelen fiiller yapar: su-sa-, garip-se-, umur-sa-, mühim-se-, önem-se-, kanık-sa-... gibi



Devamını okuyun...>>
Devamını okuyun...>>